Quantcast
Channel:
Viewing all 82 articles
Browse latest View live

Seattle

$
0
0

Bütün dünyayı Franchise zincirleriyle saran ve dünya insanlarının favori kahvelerini yapan Starbucks Coffee’nin doğduğu yer olan Seattle şehri en kuzeybatı uçta yer alır. Batı Washington eyaletine bağlı olan Seattle şehri Kanada sınırında yer alır ve Portland eyaletine de 2-3 saatlik bir mesafede bulunur. Havaalanının ismi Seattle Tacoma Airport’tur. Tacoma Airport’tan birçok destinasyona uçabilirsiniz.

Starbucks Coffe’nin Doğduğu Şehir Seattle

Work and Travel Seattle

Work & Travel Seattle

Seattle yeşilin ve mavinin muazzam bir ahenkle buluştuğu, refah seviyesi oldukça yüksek, çevre adacıklarla harika bir senfoni oluşturan bir Amerikan şehridir. Seattle denince akla ilk gelen kuşkusuz Starbucks Coffee’dir. Starbuck Coffee 1971 yılında burada doğmuştur. Alaska’ya da diğer eyaletlere göre çok daha yakın bir coğrafyada bulunması halkın büyük bir kısmının Alaska’da balıkçılık sektöründe çalışmasının önünü açmıştır. Alaska’da balık fabrikaları bulunan insanlar genelde Seattle’da ikamet eder. Seattle’dan deniz yoluyla Alaska’ya yolculuk etmem mümkündür. Bu yolculuk esnasında türlü deniz hayvanlarını görebilir, el değmemiş coğrafyalardan geçerken doğanın tadına varabilirsiniz. Alaska’da çalışacak work and travel öğrencilerinin uçuşları da genelde Seattle üzerinden ferry veya uçakla olur. Sezon bitiminde wat öğrencilerini transfer eden balık fabrikaları öğrencileri genelde Seattle ya da Anchorage’ye uçururlar. Amerika Haritasına bakarak detayları görebilirsiniz.

Bir Metropol ve Doğa Cenneti

Bazı Amerika eyaletleri daha metropol olmakla birlikte bazılarında daha dingin ve yavaş bir yaşam hakimdir. Seattle’ı diğer Amerikan eyaletlerinden ayıran en önemli farklardan birisi de bir metropol şehri olmasının yanı sıra aynı zamanda doğanın ve sıcaklığın da tadına vardırabilmesidir. Gökdelenli sokaklardan yürüdükten sonra kısa süreli ferry turlarıyla yan adacıklara gidebilir doğanın insanlara sunduğu eşsizliklerin tadını çıkarabilirsiniz. Kanada sınırına çok yakın olması bir taşla iki kuş vurmanıza imkan vermekte ve Kanada’ya ziyaretiniz özendirmektedir. Vancouver’u da bu vesile ile görebilirsiniz.

Seattle’da Gezilecek Yerler

Pike Place Market’i görmeden gelmeyin…

Şehrin dokusuyla bütünleşmiş şirin bir alışveriş merkezi olan Pike Place Market Seattle ile bütünleşmiş bir merkezdir. Balıkçılardan tutun rıhtımdaki bar ve kafeleri, az ilerdeki ilk Starbucks Coffee mağazası ile kendinizi çok rahat hissedebileceğiniz huzur dolu mekanları barındırır. Seattle ülkemiz koşullarında düşünürsek İzmir İstanbul karışımı bir şehirdir. Hem huzurun hem metropol olmanın özelliklerini potasında eritmiştir.

Seattle Premium Outlet Center…

Work and travel öğrencilerinin ve bölgeye gelen yerli yabancı turistin uğramadan geçmediği mekandır Seattle Premium Outlet Center. Çok sayıda outlet centerin bir arada bulunduğu, mağazaların yan yana bulunması nedeniyle çok kolay gezilebilen ve çoğu ünlü markayı çok ucuza bulabileceğiniz bir merkezdir. Birgün Seattle’a yolunuz düşerse uğramadan geçmemeniz gereken noktalardandır.

İklimi genelde yağışlıdır. Kışlar çok aşırı soğuk geçmez. Yağmurların etkisiyle yemyeşil bir kent olmuştur. Hatta bu özelliğinden dolayı Seattle evergreen city olarak da bilinir. Batı Washington’ın en ünlü şehirlerinden birisidir. Seattle Supersonics adındaki NBA takımı şu an ligde değildir. Qwest Arena’da Seattle Seahawks isimli Amerikan futbolu takımı başarılı sezonlar geçirmektedir. Seattle Mariners ise baseball takımının ismidir. Seattle’da yapılması gerekenler arasında Seahawks ve Seattle Mariners maçlarına gitmeyi ön sıralara almalısınız. Ne kadar büyük keyif alacağınızı göreceksiniz.
Nirvana, Alice in Chains, Pearl Jam, Soundgarden gibi pek çok grunge müzik grubunun da anavatanı, bu mizklerin ve grupların doğduğu yer yine Seattle’dır. Kısacası Seattle’da yapacak çok şeyiniz var. Hemen travel top 10’unuza Seattle’ı ekleyin ve Amerikada Gezilecek Yerler listenizi çıkarın.


NBA Takımları

$
0
0

Türkiye’de futbol tutkusu ne demekse Amerika’da da basketbol o demek. Yerli halkın izlemekten ve takip etmekten en büyük keyif aldığı sporların başında basketbol geliyor. Amerikan futbolu ve baseball da popüler sporlar arasında yer alsa da NBA ligi yıllar boyu en fazla ilgi gören lig olmuştur. Amerika’ya giden work and travel öğrencileri NBA sezonunu kaçırıyorlar fakat konferans final serisine veya NBA final serisine yetişerek bir NBA maçı izleyebilirsiniz belki de. Normal sezon 17 Nisan 2012′de bitecek, play off serilerine de yetişmeniz zor ama erken gidecek Work and Travel öğrencileri konferans final serisine ve Haziran’ın ortalarına doğru olan NBA final serilerine yetişebilirsiniz.

NBA Efsaneleri

NBA yıllar boyu bir efsane olma özelliğini korurken beraberinde bir çok oyuncuyu da efsane yapmıştır. Gerek kendilerine özgü oyun sitilleri gerekse üstün yetenekleri sayesinde bir çok basketbolcu NBA tarihine geçmiştir. Yıllar boyu popülaritesini yitirmemiş ve dünyaca konuşulan efsanevi NBA oyuncularının başında Michael Jordan, Wilt Chamberlain, Magic Johnson, Larry Bird, Kareem Abdul-Jabbar, Julius Erving, Isiah Tomas, Hakeem Olajuwon, Bill Russell gelir. Bu oyuncuların kuşkusuz hepsi ayrı yeteneklere ve oyun sitillerine sahip ama biri var ki basketbol diyince dünyada herkesin aklına gelir. Evet bu isim Michael Jordan. Michael Jordan bir basketbol efsanesinden öte bir marka
olmuştur. İsmi basketbol ekipmanlarına verilmiştir. Air Jordan ayakkabıları, eşofmanları, şapkaları, basketbol şortları üretilmiştir. Şu an dünyanın her yerinde spor malzemeleri satan Nike firmasını batmaktan kurtaran isimdir Michael Jordan. MJ gibisi bir daha gelmez galiba salonlara.

NBA Takımları gruplara ve konferanslara ayrılmıştır. Doğu konferansı Atlantik, Güneydoğu ve Merkez grubu olmak üzere 3 gruba ayrılırken; Batı konferansı da Kuzeybatı, Güneybatı ve Pasifik grupları olmak üzere 3 gruba ayrılır
nba-takimlari-amerika

NBA Doğu Konferansı

Atlantik Grubu : Boston Celtics, New York Knicks, New Jersey Nets, Philadelphia 76ers, Toronto Raptors

Güneydoğu Grubu : Atlanta Hawks, Charlotte Bobcats, Miami Heat, Orlando Magic, Washington Wizards

Merkez Grubu : Chicago Bulls, Cleveland Cavaliers, Detroit Pistons, Indiana Pacers, Milwaukee Bucks

NBA Batı Konferansı

Kuzeybatı Grubu : Denver Nuggets, Minnesota Timberwolves, Oklahoma City Thunder, Portland Trail Blazers, Utah Jazz

Güneybatı Grubu : Dallas Mavericks, Houston Rockets, Memphis Grizzlies, New Orleans Hornets, San Antonio Spurs

Pasifik Grubu : Golden State Warriors, Los Angeles Clippers, Los Angeles Lakers, Phoenix Suns, Sacramento Kings

NBA maçları sadece maçlardan ibaret olmuyor. Görsel şölenler ve dansçılar eşliğinde izleyenlere keyifli anlar yaşatıyor. Çeşitli animasyon grupları da maçlardan önce ve devre aralarında gösteriler yapıyor. Çeşitli yarışmalar düzenlenip sürpriz ödüller dağıtılıyor. Yalnızca bir maçtan ibaret olmayan bu NBA organizasyonları izleyenlere keyifli anlar yaşatıyor. NBA’de her bir takımın kendi maskotu ve logosu vardır. NBA takım formaları oldukça kaliteli ve güzel dizayn ediliyor.

NBA Store

NBA

NBA

New York ziyaretinizde NBA Store’a da gidebilirsiniz (adresi : 590 5th Ave, New York, NY) veya Amerika’dayken store.nba.com adresinden alış veriş yapabilirsiniz. Biz okyanus aşırı olduğumuz için Türkiye’den NBA aksesuarlarına nbastore.eu adreslerinden online alışveriş yaparak ulaşabiliriz. One store every team sloganıyla online shopping yapan bu sitede istediğiniz NBA takımının aksesuarlarına ulaşabilirsiniz ve kargo ile bu aksesuarlara sahip olabilirsiniz. nba.com adresinden de nba ile alakalı en güncel bilgileri takip edebilirsiniz.

NBA Takımları Haritası

Amerika’nın bütün eyaletlerinde bir NBA takımı bulunmamaktadır bazı eyaletlerde birden çok takım bulunurken bazı eyaletlerde NBA takımı yoktur. Amerika Haritasında NBA takımları görmek isterseniz aşağıdaki harita 2012-2013 sezonu içn size yardımcı olacaktır. Söylentilere göre 2013-2014 sezonunda Sacremento yerine Seattle Supersonics geri dönecektir.

NBA Takımları Haritası

NBA Haritası Amerika

Feshedilen NBA Takımları :

Baltimore Bullets, Chicago Stags, Fort Wayne Pistons, Minneapolis Lakers, New York Nets, Philadelphia Warriors, San Francisco Warriors, St. Louis Hawks, Syracuse Nationals, Vancouver Grizzlies, Washington Bullets, Washington Capitols, Seattle SuperSonics, Toronto Huskies‎

Avrupa Gönüllü Hizmeti Nedir

$
0
0

Kısaltması AGH olan Avrupa Gönüllü Hizmeti adından da anlaşılacağı gibi Avrupa’da gönüllü olarak ve maaşsız sivil toplum kuruluşların veya yerel toplulukların sosyal projelerinden çalışmaktır. Avrupa Gönüllü Hizmetleri katılımcılarının bu sosyal hizmeti verdiği süre boyunca  yeme içme, yol, sigorta, konaklama, dil eğitimi gibi bütün giderleri karşılanır ve az miktarda da harçlık alırlar.

Avrupa Birliği Projeleri kapsamındaki bir AGH projesi kısa süreli veya uzun süreli olabilir. Kısa süreli projeler 2-8 haftalık zaman zarfında sadece imkanları kısıtlı gençlere ve engellilere yönelik uygulanırken, uzun süreli projeler ise 2-12 aylık zaman süresince uygulanır. İngilizcesi European Voluntary Service olan projenin İngilizce kısaltması da EVS olarak karşınıza çıkabilir.

agh avrupa gönüllü hizmeti

agh avrupa gönüllü hizmeti

AGH Katılım Şartları

Avrupa Gönüllü Hizmeti yani AGH için tek katılım şartı 18-30 yaş aralığında olmanızdır. Başka bir katılım şartı yoktur. Yabancı dil bilme şartı bulunmamaktadır ve ücretsizdir, hiç bir ücret de ödemezsiniz.

AGH gençlik programı Türkiye’de  T.C. Başbakanlık D.P.T. AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı’nca yönetilir. Eylem 2 olarak adlandırılan bu programa 18-30 yaşları arasındaki herkes başvuru yapabilir. Yalnız başvurunuzu tek başınıza yapamazsınız mutlaka size aracılık yapacak bir kuruluş bulmanız lazım. Bulunduğunuzun ilin milli eğitim müdürlüğü size bu konuda yardımcı olacaktır.

Bir arkadaşımın yaptığı işi de örnek vereyim. Kendisi AGH ile Yunanistan’a gitti ve oradaki görevi küçük çocuklara dans öğretmek idi, 3 ay kadar bu proje ile Yunanistan’da kaldı ve harika bir deneyim olduğunu söylüyor. Orada yurtta kalmış ve bir çok milletten bu tür projeler ile gelen arkadaşlar edinmiş ve hala da iletişim halindeler. AGH projelerini kesinlikle tavsiye ediyor; çünkü hem gezmenin, hem yeni arkadaşlıklar edinmenin, aynı zaman da yabancı dili geliştirmenin müthiş bir deneyim olduğunu söylüyor.

AGH Maliyeti

AGH programının ne kadar bir maliyet olacak ne kadar ücret ödeyeceksiniz? Bu programa başvurmaya gittiğnizde ailenizin gelir düzeyi hakkında bir takım bilgiler yada belgeler sizden istenecektir. Seyahat masraflarının %70 ini sizi gönderen kurum karşılıyor ve bu miktar gideceğiniz ülkeye göre değişiyor tabiki. Vizeyi aday kendisi almakla yükümlüdür.İhtiyaçların kalan %30′luk dilimi için başvurduğunuz kurum size sponsor bulabilir ve bu şekilde giderlerinizi karşılayabilirsiniz. Fakat kurumlar sponsor bulma konusunda pek yardımcı olmuyorlar, bunu sizin yapmanızı istiyorlar. Kendinize sponsor bularak ne kadar girişimci olduğunuzu da onlara kanıtlamış oluyorsunuz.

Bir sonraki konumuzda AGH Başvurusu süreçlerini ve AGH Başvuru Tarihlerini okuyabilirsiniz.

Ulya Sizin için Bu Kez Ebru Avcı ile Röportaj Yaptı

$
0
0

Work and Travel üniversite öğrencileri için merak edilen ve daha hesaplı yollarla Amerika’da konaklamanın artılarını sunan bir program. Öncesinde birikim isteyen bu program her geçen yıl daha da artan kayıt ücretleriyle öğrencileri düşündürse de Amerika hayalini ve maceralarını yaşamak isteyen üniversitelilere olanak sunuyor. Pek çok öğrencinin zihnini kuşatan ve zaman zaman çekincelerin de yoğunlukla yaşandığı 2013 katılımcılarıyla yaptığımız WAT Röportajlarına devam ediyoruz. Merak edilenleri sizler için Ebru Avcı’ya sorduk, geriye de iyi bir şirket ve iş seçimin de dikkatli olmanın dışında Amerika da yaşanacak güzel günler ve bol bol hatıra fotoğrafı çektirmek kalıyor.

WAT programına katılmaya nasıl karar verdiniz?

Mezun olduktan sonra kurumsal bir şirkette çalışmak istiyordum ama İngilizce konusu her zaman problem yaratıyordu. Dilimi daha iyi geliştirmek için yurt dışına çıkmak çok mantıklı gelmişti bende daha uygun bir program olduğu için ve para kazanma imkanı olduğunu için Wat programını tercih ettim.

WAT aşaması’nda şirket seçiminde nelere dikkat ettiniz?

Şirketin güvenilir olması çok önemliydi; çünkü daha önceden giden arkadaşlar ciddi anlamda sorun yaşamışlardı. İşsiz kalmış ve geri dönmek zorunda bırakılmıştı. Diğer bir konuda bize atanmış olan danışmanlardı. Onların profesyonel olması Work and Travel  programında yaşanılacak herhangi bir sorunu en hızlı şekilde çözmenizi sağlamaktadır bu nedenle danışmanın işi bilir olmasına çok dikkat ettim.

Amerika Vizesi

Amerika Vizesi

İlk kez mi yurt dışına çıkıyordunuz?

Evet ilk kez yurt dışına bu programıyla çıktım.

Amerika’da hangi eyalette ne işi yaptınız?

Nort Carolina da Georgia-Hiawassei de Mc Donalds da çalıştım.

Bulunduğunuz eyalet nasıldı, çalışma sürecinde gezebildiniz mi?

Eyalet daha çok şehir havasından ziyade köy havasına sahipti. Doğayla iç içe bir yaşam vardı. Tabii ki gezme şansımız oldu ama daha çok milli parklar, müzeler, çiftlikler, şehir merkezleri gibi yerlerdi.

İşinizde ne gibi problemler yaşadınız, ya da artıları nelerdi?

İşim de çalışma şartları oldukça ağırdı diyebilirim. Ama birazda kişisel sanırım, bu benim için çok problem olmadı ama başkası için sorun yaratabilirdi. Artıları çok oldu, nihayetinde Amerika çalışma sisteminde olan bir şirkette çalışıyorsunuz. Gördüğüm tek şey yönetici ile işçi arasında kesin çizgiler yoktu, yani egolar bir nevi törpülenmiş.

Kaldığınız ev nasıldı İngilizcenizi geliştirebildiniz mi?

Kaldığım ev gayet büyük ve doğa içinde şirin bir evdi. Yerleşme da herhangi bir sorunum olmadı. Evde kalan arkadaşlarımın büyük çoğunluğu Çin’den gelmişti. İngilizceleri de gayet akıcıydı. Hem onlarla hem de dışarıdan edindiğim Amerikalı arkadaşlarla İngilizcemi geliştirme fırsatını buldum.

Farklı kültürden insanlarla tanışmak ve aynı evde yaşamak nasıldı?

Tabii ki ilk başta zorlanıyorsunuz; çünkü apayrı kültürler her anlamda. Ama yemek konusunda epey farklı lezzetler tattık ki bu çok keyifliydi. Karşılıklı anlaşmalarla uyum süreci hızlı bir şekilde ilerledi ve korkulan süreç çok keyifle yaşandı diyebilirim.

Travel de hangi eyaletleri gördünüz, kazandığınız tüm parayı harcadınız mı?

Travel de sadece New York’a gittim. Kazandığım parayla New York da birçok yeri gezdim; fakat kazandığım paranın hepsini harcamadım.

Wat programı size neler kazandırdı tavsiye eder misiniz?

Wat programı gerçekten çok zorlu bir süreçtir, hele ki ilk defa yurt dışına çıkacaklar için. Yapılan işler de kolay olmuyor hepsi bedensel külfet gerektiriyor. Eğer katılımcı bunlara dayanıklı ise kesinlikle kaçırılmaması her üniversite gencinin iş hayatına atılmadan önce yaşaması gereken çok güzel bir macera diyebilirim. Çünkü orda her şeyinizle tek başına mücadele ediyorsunuz, farklı bir yaşam tarzına giriyorsunuz, yeni yerler, yeni arkadaşlıklar.. Gerçekten yaşamaya değer diyebilirim ve tavsiye ediyorum.

Ulya Altıntaş

Seneye Tekrar Gideceğim, Hepinize Bol Şans

$
0
0

Wisconsin Dells’te Lifeguard Olarak Çalıştım

Arkadaşlar merhaba. Öncelikle bu programa katılmadan önce çok kararsızdım. Amerika’da kısa süreli de olsa yaşamak hayalimdi fakat çalışma fikrine alışamıyordum. Daha sonra cesaretimi topladım ve başvurdum. Lifeguard olarak Wisconsin eyaletine, Wisconsin Dells’e gitmeye karar verdim. Küçük bi şehirdi fakat büyük su parkları, rollar coasterlar, golf otelleriyle kaplı doğal ortamın içine yerleştirilmiş bi oyun parkıydı açıkçası. En ilginç yanı da havuzdan çıktığınızda karşınızda geyik görebiliyorsunuz. Tabi büyük gölü de unutmamak lazım.

Eğer yüzücüyseniz ya da 300 metreyi serbest stil (gerçek anlamda) yüzebiliyorsanız lifeguard işlerini düşünün. Ben öyle yaptım. İşim bazen inanılmaz zordu bazen de çok eğlenceli. Bir otel düşünün yaklaşık 500 tane lifeguard var… Durum böyle olunca istemediğiniz kadar çok arkadaşınız olabiliyor. Ama şunu söylemeliyim ki eğlenmek istiyosanız böyle bi otelde çalışmanız mükemmel fırsat. Wisconsin Dells’ten ayrılırken ağlamayan insan görmedim doğrusu. Yani J-1 öğrenciler içinden en azından. Şunu da eklemeliyim ki bazılarınız çok kilo alırken bazılarınız da inanılmaz kilo kaybedicek. Çünkü gerçekten yiyecek bi şey YOK.

Travel Kısmı

Gelelim travel kısmına… Dells, Chicago’ya 3 saatlik mesafedeydi ve hafta sonları dahi gidip gezebilirsiniz. İnanılmaz güzel ve nezih bi şehir. Gerçekten Amerikada gezilecek yerler arasında ve görülmeli. Bu şansı da elde etmiş oldum böylece hem de defalarca Daha sonra herkes gibi Las Vegas’ı görmezsem olmazdı. Yine yapay bi şehir fakat kumar oynasanız da oynamasanız da zaman kavramını yitiriyosunuz. Ordan Los Angeles’a geçtik. Pis bi şehir ve çok sıcak tabiki fakat Beverly Hills güzeldi tabi. Santa Monica San Diego diyecek söz dahi bulamıyorum çok güzel şehirlerdi. Fakat belirtmeliyim ki ulaşım biraz sıkıntı. Daha sonra San Francisco’ya geçtik. Bence batının yıldızı bu şehir. Çünkü o cable carlar o atmosfer… Gerçekten sevimli bi şehir. Tabi evsizleri hariç… Her yerdeler ve konuşmaya pek hevesliler bu yüzden biraz dikkatli olup uzak durmak lazım. Artık New York’u görme vakti diyip rotamızı NYC’ye çevirdik. Açıkçası en çok bu şehirde kaldık. Fakat iki günde gezilebilir bu şehirde. İnanılmaz bi şehir. Gerçekten her insan uçlarda her insan bambaşka. Chicago’dan sonra gökdelenleri beni çok şaşırtmasa da ilk defa sokak satıcılarına ve çakmacılara rastlamak beni şaşırtmıştı doğrusu. Buradan da anlaşılacağı gibi bi tarafı çok elit bi tarafı Amerika’da olduğunuzu unutturan bi şehir. Chinatown görmekten midem bulansa da bu her şehirde olduğu gibi buranınki de görülmeye değer ama benim tavsiyem Little Italy’e aç gidin mutlaka! Yemekler enfes. New Jersey ve Boston’ı da görmenizi öneririm. Daha detaylı yazmak isterdim fakat şimdilik benden bu kadar. Seneye tekrar gideceğimden eminim hepinize bol şans!

Çisem Dora

Seneye Tekrar Gideceğim - Work and Travel

Seneye Tekrar Gideceğim – Work and Travel

Work and Travel’cılar! Önce Para Biriktirin

$
0
0

Merhabalar arkadaşlar ben Cenk Tuncay. Lise yıllarımdan beri düşlediğim WORK AND TRAVEL macerasını erteleye erteleye bu yaz çok şükür gerçekleştirdim. Ben NEW YORK eyaletının LIBERTY diye bir yerinde çalıştım. 2 iş yaptım saat 8’den 15’e kadar hotelde 16’dan 23’e kadar MC DONALDS’ta çalıştım . Uyandığımda bugün akşam olur mu diyordum ama şimdi çağırsalar yarın yola çıkar gider çalışırım; çok arıyorum o günlerimi nasip olursa seneye tekrar gideceğim…

Work and Travel'cılar! Önce Para Biriktirin

Work and Travel’cılar! Önce Para Biriktirin

Biz TRAVEL’ımızı haftanın off günlerinde evde geçirmektense 65 dolara günlük araba kiralayıp New York City olsun New Jersey olsun civar yerleri gezerek geçirdik. Benzin cidden sudan ucuz 4 lt’si 4 dolardı .

Gezdiğiniz yerlerde FİLMlerde gördugunuz yerleri gördükçe daha da iştahlancaksınız.

1. sınıfta gitmeyi düşünüyordum ama 3 . sınıfta nasip oldu; o 2 senelik zaman içerisinde ara ara netten yaptığım araştırmalar sonucu Work and Travel ile ilgili çogu şeyi yaşamış kadar olmuştum sadece Amerika’ya gitmişliğim kalmıştı .

İşin özü arkadaşlar kendinizi orda bi çok şeye hazırlayın gerek iyi anlamda gerek kötü ben sıkıntısız problemsiz bi yaz geçirdim konaklamam olsun 2 işimde de olsun  ama sokakta kalan da, 1 ay işsiz olan da, çok zor şartlarda çalısan da duydum; paşa gibi çok keyifli eğlenceli kirasız free yemek imkanları olan da… Oraya çalışmaya gidiyorsunuz 5 yıldızlı tatil köyüne değil. Diyeceğim o ki, iş zamanı çalışın çalışın çalışın paranızı biriktirin sabredin. TRAVEL’da kral sizsiniz cebinizde paranız her türlü imkanınız elinizde; kafa nereye siz oraya. Ben cuma namazlarıma da teravihlerime de bayram namazıma da gittim isteyene her türlü imkan mevcut Amerika’da her şey sizin elinizde

TAVSİYELERİM; gitmeden önce çalışacağınız yeri ve ulaşımınızı çok iyi öğrenin, thy’den bilet alın 46 kg bagaj hakkı diğerleri 23 . ekstra 1 valize 150 dolar ödedi arkadaşım, işten kaçmayın iyi para kazanın TRAVEL’da alışverişte anlayacaksınız demek istediğimi. TÜRKlerle çok yakın olmayın diliniz gelişsın. Çok eşya götürmeyin orda kendinizi tutamayacaksınız kızlar özellikle.

Sorusu olanlar çekinmeden irtibata geçebilir

Cenk Tuncay

WAT Amerika Vizesi İçin Konsolosluktaki İşleyiş

$
0
0

Bu yaz Amerika’ya gitmek isteyen Work and Travel öğrencileri vize başvurularına devam ediyor. Web sitemiz ve Facebook sayfamız üzerinden aldığımız sorular üzerine konsolosluktan da gelen bilgilendirme mailiyle beraber WAT Amerika Vizesi İçin Konsolosluktaki İşleyiş başlıklı yazıyı detaylı olarak yazalım istedik. Vize görüşmesine girmeden önce ucuz uçak biletleri için araştırmanızı yapın ve hatta ücretsiz rezervasyon yaparak uçak bileti fiyatlarını sabitleyin.

Öncelikle herkesin vize almasını ve iyi bir Work and Travel deneyimi yaşamasını temenni ederiz.

Vize görüşmesi için Amerikan Başkonsolosluğuna ya da Büyükelçiliği’ne gittiğinizde mutlaka bir heyecan oluyor. Biz ne kadar fazla heyecan yapmayın desek de özellikle ilk vize başvurusu olan WAT öğrencileri heyecan yaşıyor. Tabi ki orada işleyişi ve işlem sırasını da bilmiyorsunuz. En azından bu yazıyı okuyup hem biraz bilgilenin hem de heyecanınızı biraz daha azaltın. Konsoloslukta size sorulacak soruların cevaplarını öğrenin ve size verilen numaraları mutlaka takip edin.

Şimdi adım adım Amerikan Konsolosluğu’ndaki aşamaları, pasaportunuzu nasıl alacağınızı, vizenizin ne zaman onaylanacağını ve kaç sonra teslim alacağınızı bu esnada uçak biletleri için ne yapmanız gerektiğini, parmak izinizin ne zaman verileceğini ve PTT şubelerinin konumuzla ne alakası olduğunu anlatacağız.

Konsolosluğa girdiğinizde;

1- Güvenlik kontrolünden geçersiniz ve asansöre binmeden oradaki görevliler belgelerinizi sıraya dizer ve pasaportunuz ile birlikte lastikler.

2- Vize başvurusu yapacak öğrenciler asansör ile “VA” katına çıkar ve bekleme salonuna gider.

3- Girişteki masada görevliler bulunmaktadır. Bu görevliler numaratörden 2 tane aynı numarayı basar ve DS-160 belgenizin sol üst köşesine bu numaraları zımbalar.

4- Vize görüşmesine girecek Work and Travel öğrencileri kendilerine göre salonun sol tarafındaki panodan kendi numarasını takip eder ve numarası gelen öğrenci 5, 6 veya 7 numaralı gişelere çağrılır. Gişe numaraları başvuru yapan sayısına ve görevli sayısına göre değişebilir ama siz numaranızı takip ettiğinizde zaten doğru gişeye gidersiniz.

5- Numaranızın yandığı gişeye gidin ve daha önce lastiklenen pasaportunuzu açmadan görevliye uzatın. Görevli belgelerinizi alıp kontrol ettikkten sonra size sadece numaralardan 1 tanesini verecektir. Evraklar ve pasaport görevlide kalır, siz de gişeden ayrılırsınız ve oturup numaranızın yanmasını beklersiniz.

6- Numaranız 8 veya 9 numaralı gişelerden yanar. Yine gişe adeti ve numaraları değişebilir, siz kendi numaranızı takip edin.

Work and Travel Vize İşlemleri

Work and Travel Vize İşlemleri

7- İkinci kez gişeye gidersiniz ve parmak iziniz alınır. Önce sol 4 parmak, sonra sağ 4 parmak ve sonra da aynı anda 2 baş parmak olmak üzere 3 hamlede parmak izi verirsiniz. Parmak izi işlemi bittikten sonra lastikli pasaportunuzu alır ve yine numaranızın yanmasını beklersiniz.

8- Son aşama için salonun sağ tarafındaki panonun olduğu bölüme geçin ve numaranızın 3. kez yanmasını bekleyin. Son kez gişeye gideceksiniz. 10, 11, 12 veya 13 numaralı gişelerden biride numaranız yanacaktır; yine yoğunluğa göre bu numaralar değişebilir.

Burada sizden sonraki numaralar önce yanabilir, veya sizden önceki numaralar yanmadan sizin numaranız yanabilir; panik yapmayın. Bu bir aksilik değildir. Genelde evrakları 3’erli 5’erli grup olarak aldıkları için birkaç numaranın sırası farklı olabiliyor; bunda merak edilecek bir şey yok.

9- Numaranızın yandığı gişeye gidin ve lastikli pasaportunuzu ve belgelerinizi vize memuruna verin. Sizinle kısa bir vize mülakatı yapılacak ve vize başvurunuzun sonucu size o an bildirilecek.

– Eğer vize verildiyse size onay mektubu verilir, pasaportunuz size verilmez.
– Eğer vize reddi aldıysanız size ret mektubu verilir.
– Eğer idari işlemler gerekli görülürse talimatların yazıldığı sarı bir kağıt verilir size.
– Eğer eksik evrak varsa hangi evrakların istendiğini ve talimatların yazıldığı yeşil bir kağıt verilir size.

10- Artık dışarıya çıkabilirsiniz. Çünkü işlemleriniz bitmiştir.

11- Vizenin pasaporta basılma işlemi 2-5 iş günü içerisinde olur ve PTT’ye verilir.

12- Eğer konsolosluğun randevu sistemine iletişim bilgileriniz doğru ve eksiksiz bir şekilde girildiyse vize basılmış olan pasaportunuz PTT’ye iletildiği zaman PTT’den bir bilgilendirme mesajı ya da e-maili alırsınız.

13 – Pasaportunuzu kendiniz ya da vize randevusu alırken velaket verdiğiniz kişi daha önce seçmiş olduğunuz PTT şubesinden alabilir.

14 – Pasaportunuz elinize ulaştığı zaman mutlaka vize sayfasındaki tüm kimlik bilgilerinizi, vize türünü, vizenin başlangıç ve bitiş tarihini ve bu tarihin DS-2019 belgeniz ile uyumlu olup olmadığını mutlaka kontrol edin. Eğer bir yanlışlık varsa yanlışlığın nerede olduğunu kısa bir şekilde yazılı olarak açıklayıp pasaportunuz ile birlikte PTT’ye vererek konsolosluğa gönderin.

Önemli noktaları tekrar edelim

* Numaranız toplam 3 kere yanacaktır ve 3 kez gişeye gittiğinizde de farklı işlemler yapılacaktır. Bu işlemlerden bazılarında pasaportunuz gişede kalacak, bazılarında ise size geri verilecektir. Diğer Work and Travel öğrencilerine bakıp onun pasportunu vermemişler benimkini neden verdiler diye panik yapmayın.

* Lastiklenmiş bir şekilde size veriken pasaport ve evraklarını kesinlikle açmayın.

* Numaranızı dikkatli bir şekilde takip edin ve işlemleriniz bittikten sonra dışarıya çıkan. Pasaportumu alacak mıyım, pasaport sizde mi kalacak, ne zaman gönderilir, nerden alacağım gibi sorular sormayın. Bu soruların cevabını zaten bilmeniz gerekiyor. Oradaki işleyişi de yavaşlatıp diğer arkadaşlarımızın işlem süresini uzatmayın.

* Özellikle de pasaportumu hangi PTT şubesinden alacağım diye bir soru sormayın, bu sorunun cevabını konsolosluktaki görevli bilmez. Bunu Work and Travel şirketlerindeki danışmanlarınıza sorabilirsiniz.

Amerika’da 3 Ayda Ne Kadar İngilizce Gelişir

$
0
0

Arkadaşlar merhaba. Öncelikle hepinizin işini bulup Work and Travel vizesini aldığını umarak bu yazıda size önemli bir konuya değinmek istiyorum. Oraya gittiğinizde çoğunuzun yaşayacağı sıkıntılardan birisi de İNGİLİZCE. (dil durumu yeterli olmayan arkadaşlar için). İlk gittiğinizde daha rahat adapte olabilmeniz için gitmeden önce konuşma olarak sık kullanılan cümleler gibi şeyleri araştırmanızı öneririm. Ha gerekli mi ? Hayır değil. Çünkü gelmek, gitmek, yapmak, çalışmak gibi temel düzeyde kelimeleri bilerek de 3-4 ayınızı Amerika’da sağlıklı bir şekilde geçirip gelebilirsiniz. Bu şekilde olan bir çok kişiye şahit oldum. Ama hem yabancılarla arkadaş olmak hem de ingilizce geliştirmek isteyenler gitmeden önce biraz bakarlarsa çok faydalı olacağını düşünüyorum.

Work and Travel ile İngilizce Gelişir Mi

Work and Travel ve İngilizce Gelişimi

Work and Travel ve İngilizce Gelişimi

Eğer içinizde “ingilizce öğrenir miyim, geliştirir miyim ?” sorusunu soranlar varsa… Bu durum kişiden kişiye tamamen değişir. Sizin bu yolda verdiğiniz kararlar, seçtiğiniz arkadaşlar bunu büyük ölçüde belirler. Eğer orada Türkçe bilen insanlarla takılırsanız, yani gün içerisinde sizi Türkçe düşünmeye iten durumlarla meşgul olursanız ingilizce düşünmeniz çok da başarılı olamaz. – Türkçe bilenlerle aynı evi paylaştığı için 3 ay öncesiyle sonrası arasında neredeyse hiçbir fark olmayan arkadaşlarım da var. – Olay tamamen ingilizce duymaya, düşünmeye, konuşmaya ve dahası anlaşılır olmaya dayalı.

Ben eğitimsiz bir ingilizceyle gittiğim için sıkıntı çektim ama kaldığım kasabada Türk olan sadece bendim. Dahası her akşam ingilizce çalışıyordum, ingilizce altyazılı diziler, filmler izledim. Gün içerisinde duyduğum şarkıların sözlerine baktım. Birisinden bir şey duyduğumda, anlamadığımda tekrar etmesini ve anlamını bana açıklamasını hatta ve hatta yazmasını istedim. Hayır diyen kimse olmadı. İngilizce’yi Türkiye’deki ingilizce öğretmenlerinden ve onların aksanından değil tabiri caiz ise “çocuk gibi” öğrendim. Dil nihayetinde bir birikim, öğrenme süreci asla bitmez ama belirli bir düzeye erişebilmek için yeterli bir süreç.

Hepinize iyi tatiller diliyorum :)

Ömer Adil İlhan


Güzel ama Değişik Bir Work and Travel Oldu

$
0
0

Merhaba arkadaşlar. Ben Dilan Yıldırım, Dokuz Eylül Üniversitesi, Uluslararası işletmecilik ve ticaret bölümü bu sene üçüncü sınıf öğrencisiyim. Work and Travel macerasına nasıl katıldım. Ne gibi tecrübeler kazandım ve neler yaşadım; size bunlardan bahsetmek istiyorum. Öncelikle programa katılma şeklim hepinizde olduğu gibi bir arkadaşımın “ya ben Work and Travel yapmak istiyorum ingilizcemi geliştirmek için sen ne düşünüyorsun gitmek ister misin Amerika’ya ?” demesiyle başladı ve benim de “tabi ki isterim!’ dememle devam etti :)

Vize Aşaması

Work and Travel şirketini bulduk, evrakları tamamladık , ödemeleri yaptık ve vize görüşmesini heyecanla beklemeye başladık. Acaba bana vize verirler mi, ya vermezlerse o kadar da para yatırdım ya boşa giderse, ya arkadaşım gider de ben gidemezsem gibi soruları düşündüğümüz çok oldu. Vize görüşmesi en gerildiğimiz çok fazla stress yasadığımız aşama sanırım. Ben İzmir’den İstanbul’a gittim görüşme için. Gece bütün soruları gözden geçirdim kendi kendime prova yaptım ve uyuyamadım ama vize mülakatı girdiğim en kolay mülakattı diyebilirim. Güler yüzlü ve kendinizden emin olursanız doğru cevaplar veremeseniz bile anlıyorlar sanırım gitmeyi ne kadar çok istediğimizi, ve sonuç olumlu oluyor. Vize görüşmem bir iki dakika sürdü ve inanamadım bu kadar kolay olmasına :) .

Amerika’daki İşimizin Belirlenmesi

İş konusuna gelecek olursak, benimki biraz karmaşık oldu. Şöyle ki ben ve arkadaşım ilk olarak İstanbul’daki iş fuarına katıldık. Biz Wisconsin’da Kalahari’de calışmak için onun mülakatına girmek istiyorduk sonra bir kaç aksilik oldu ve onun mülakatına giremedik. Texas’taki Galveston adasında bulunan Pleasurepier’de ride attendant olmak için mülakata girdik ve bir kaç gün sonra cevap mail geldi, işe alındığımız söylendi. Her şeyimiz hazırdı yolculuğa bir hafta kala Texas’ta kalacak yer sorunu olduğu icin oraya gidemeyeceğimiz başka bir işin ayarlanacağı söylendi. Arkadaşım beni aradı “Dilan hazırlığını yap Washington DC’ye gidiyoruz hem de iki gün erken yola çıkıyoruz.” dedi. Hayda güler misin ağlar mısın? Sonra planlar yapmaya başladık “oooo başkente gidiyoruz New York’a da gideriz, yakın yerleri gezeriz..” diye.

Amerika’dayken İşimizin Değişmesi

Work and Travel 2016 Dilan Yıldırım

Work and Travel 2016 Dilan Yıldırım

12 saatlik uçak yolculuğu, aktarmalar, otobüsler derken Washington DC’deki yeni iş yerimiz olan Six Flags America’ya geldik, akşam saat 10’da. Orası saat 9’da kapanıyormuş. Nerede kalacağız ne yapacağız hiçbir şey bilmiyoruz. HR’a gittik, bizi görünce şoke olan bir kitleyle karşılaştık. Ellerde bavullar “Biz J1’nız Türkiye’den geliyoruz, burada çalışacağız” diye açıklamalar yapmaya çalışıyoruz. Meğer bizden haberleri yokmuş. Bize bir otel ayarladılar, iki gün sonar lifeguard eğitimleri başladı. İki gün sınıfta, dört gün de havuzda eğitim aldık. 40 derece sıcakta… Hayatımda hiç bu kadar bronzlaşmamıştım :) Sonra bize ev de ayarlandı. Burada kalacaksınız artık diye. Sınav günü geldi çattı ama kimse bize bir şey söylemiyor hatta sınav günü için siz izinlisiniz dediler. Ertesi gün ise gittiğimizde “üzgünüz burada calışmanız imkansiz sınavdan geçemediniz, çünkü hocalarınız CPR yapmanızı beğenmemişler ve ingilizceniz de kötü” dedi sayın manager (!). Sonra Work and Travel şirketini ve DS Sponsorumuzu arayıp durumu anlattık ve bize başka bir eyalette başka bir iş ayarladılar. Wisconsin Dells’teki Kalahari’de housekeeper olacağımız söylendi. Seçim şansımız yoktu, eşyalarımızı hazırladık ve yola koyulduk. Yine uzun bir yolculuktan sonra nihayet yeni yaşam alanımıza gelmiş bulunduk :). Kalacağımız yer olan Hiawatha’ya geldik içeri girdik, herkes Türkçe konuşuyor. “Allah kurtarsın!” diyenler var. Ne oluyor nerdeyiz biz nereye geldik falan diye birbirimize soruyoruz. Gülüyoruz bir yandan şoktayız. Ama hoşumuza da gitti. Burada herkes J1, bizim gibiler. Her ülkeden insan var. Washington’daki gibi bir başımıza değiliz. Odamıza yerleştik ertesi gün oryantasyona katıldık. Toplantının sonunda üniformalar verilmeye başlandı ve görevli baya bize kıyafetlerimizin farklı olacağını söyledi. Biz birbirimize baktık yine ne oluyor diye umutsuzca :) Sonra ofis çağırdılar. HR’daki hanımefendi “sizin ingilizceniz daha iyi bu yüzden indoor theme park’ta ride attendant olarak çalışacaksınız” dedi. Gözlerimizde bir ışık, kulağımda ‘sev kardeşim’ şarkısı :)) O kadar çileden sonra olmak istediğimiz yerde yapmak istediğimiz işi yapacaktık.

Artık Tam Olarak Yerleştim

Yerleşim ve iş yeri halloldu. Sonra da arkadaşlıkla ilgili sorunlar başladı. Bu konu bize çok anlatılmıyor sanırım ben de daha önce birilerinden duymamıştım. Ama şunu bilmelisiniz ki buraya birlikte geldiğiniz arkadaşınızla aranız bozulabilir ve bir daha görüşmek istemeyebilirsiniz. Bunlara da hazırlıklı olarak gelin.

Yeni insanlarla tanıştık çok güzel dostluklar kurdum. Yeni bir oda arkadaşım oldu. Kendisi Çin’den gelmiş, çok kibar ve tatlı bir kız :) Çok iyi anlaştık, iyi ki tanımışım diyorum.. İş yerinde de Amerikalı arkadaşlarım oldu beraber calıştığım. Hepsiyle çok yakınız beraber Chicago’ya ve burada bir sürü yere gittik. Burada güzel bir dost daha kazandım Azeri bir kız , Türkiye’de okuyor çok değerli bir insan . Türkiye’de de dostluğumuz devam edecek :)

Bu Work and Travel Tavsiyeleri Kulağınıza Küpe Olsun

Work and Travel 2016

Work and Travel 2016

Buraya ilk geldiğinizde çok tecrübesiz oluyorsunuz. Ne yapacağınızı; ne yiyeceğinizi ve nereye gideceğinizi bilmiyorsunuz ama hepsi geçici. Bir süre sonra her şeye alışıyorsunuz :) Yemekler gerçekten çok farklı. Yemek kültürü yok diyebilirim. Ancak Meksika restoranlarına giderseniz yemekleri neredeyse bizim Türk yemekleriyle aynı diyebilirim, lezzetler çok benzer :) Amerika’da hemen her yerde internet bağlantısı oluyor, bu yüzden hat almanıza gerek yok. Ailenizle sadece internetten rahatlıkla konuşabilirsiniz. Ödemeler maaş şeklinde değil iki haftada bir ödeniyor. İlk paycheck’iniz bir haftalık ödenecek. Şaşırmayın :) Eğer para biriktirmek istiyorsanız planlı harcama yapın derim. Ben o planlamayı pek yapamadım ama güzel yerlere harcadım, pişman değilim :)) Work and Travel 2016 adayları için başka ne anlatabilirim ne tavsiyede bulunabilirim bilmiyorum. Uzun bir yolculuğa çıkacaksınız ve emin olun çok güzel şeyler yaşayacaksınız.

Bunları size şu an Amerika’da Wisconsin Dells’te kaldığım Hiawatha Residence’den yazıyorum. Burada son 15 günüm. Rüya gibi bir yaz geçirdim. Gerçekten unutulmaz bir yaz oldu. Buradan ayrılacağım için üzülüyorum ve seneye tekrar Work and Travel’la gelmek istiyorum. İyi ki geldim diyorum. Sizlere son bir tavsiye Wisconsin Dells, Downtown’daki YOLO Café (Burası bir Türk cafesi)’den öğrendiğim bir şey: “You Only Live Once”. Bir kere yaşıyorsunuz, yasadığınız her anın tadını çıkarın :))

Umarım okurken sıkılmamışsınızdır. Hepinize harika bir ‘Work And Travel‘ diliyorum ve öyle olacağından şüphem yok :))

Dilan Yildirim
Dokuz Eylul Universitesi
Wisconsin Dells
9/9/2015

WAT’çılar! ABD’ye Gelmeden Okuyun

$
0
0

Merhaba Arkadaşlar. Size kendi tecrübelerimle Work and Travel hakkında not ortalamasından ingilizce seviyesine kadar bir çok şeyi anlatmak istiyorum. Öncelikle nasıl başvurduğumdan başlayayım. Herkes gibi ben de work and travel fotoğraflarına bakıp milletin fotoğraflarına hayran kalıp gitmek için can atıyordum ama ortalamam yerlerdeydi bu yüzden cesaretim kırılıyordu hep. Bir gün Facebook’ta Work and Travel sayfasında “teklif formu“nu doldurdum ve bir kaç gün sonra bir telefon aldım ve WAT şirketiyle görüşmeye başladım.

Fiyat konusunda olsun ortalama konusunda olsun ingilizce seviyesi olsun bunlarla konuştuk ve kendime ben bu işi deneyeceğim dedim, gidemezsem gidemem ama içimde bu Amerika’yı görme hasreti kalmasın dedim ve gittim İstanbul’a; kayıt yaptırdım serüvenim başladı.

Not Ortalaması ve İngilizce Seviyesi

En çok sorulan Work and Travel soruları olan not ortalaması ve ingilizce seviyesi konuları açıklayayım:

Not ortalaması, hiç mi hiç önemli değil, not ortalamasını kafanıza takmayın sadece vize görüşmesinde soru sorulursa bahaneniz hazır olsun yeter. Benim not ortalamam 1.70 idi.

İngilizce seviyem yerlerde idi ve ingilizcelerim dd idi . Vize görüşmesinde bir soruya cevap veremememe rağmen vizeyi tek seferde aldım. Sadece görüştüğünüz insanin sizin geri döneceğinize inanması gerek; unutmayın o adamlar orada vize vermemek için değil, vize vermek için çalışıyorlar. İngilizce seviyesi nasıl olsun derseniz size şunu derim ne kadar iyi ingilizce o kadar çok dolar demektir. Ne kadar iyi bilirseniz 2. iş olarak garsonluk gibi kazancı bol işler yapabilir ve gecede 100 dolar gibi tip kaldırmanız güzel bir restaurantta hiç zor değil. İngilizceye önem vermezseniz sadece housekeepinglik yapar bulaşık yıkar Burger King’de sabahtan akşama kadar hamburger yaparsınız. Bunlar da getirisi az work and travel işleri; tabi ki ve sağlam bir travel’ı da kaçırabilirsiniz.

Work and Travel’da Para Kazanma

WAT'çılar! ABD'ye Gelmeden Okuyun

WAT’çılar! ABD’ye Gelmeden Okuyun

Bu programda harcadığım parayı geri kazanacağım, Amerika’yı da gezeceğim gibi saçma düşünceleriniz olmasın :) Ya harcadığınız parayı kazanıp geri dönersiniz hiçbir yer görmeden, ya da Amerika’da çatır çatır yersiniz. Hem gezip hem de harcanan para ile dönmek yok ama bunun yanında 3 ayda 1.000 dolar sadece konaklamaya vereceksiniz ve yeme içmeyi de seviyorsanız haftada 80-100 dolar market alışverişiniz olacaktır. Yani 2. iş olmadan güzel bir travel kısmı da zor ama benim çalıştığım yer konaklamayı kendisi veriyor ve ben hiç konaklama ödemedim ama konaklama ödemeyeceğiniz iş bulmanız %5 falan diyebilirim.

Amerika’da Araba Şart

Bir de Amerika’da arabanız yoksa bir hiçsiniz, bunu açık açık diyebilirim. Arabanız varsa özellikle erkekler için biraz ağzınız laf yapıyorsa hiç bir gece mekanlardan boş çıkmazsınız. Çünkü mekanlardaki herkes genelde sizin gibi öğrenci olacak ve arabası olmayacak. Yani bura Amerika; boy, pos, kas, göz susar arabası olan alır gider :) Benim tavsiyem yapın 1000-1500 dolar fazladan, gelin araba alın; yakıt zaten çok ucuz. Türkiye’de çalışıp biraz para yapıp güzel bir WAT geçirebilirsiniz. Aklınıza başka soru takılırsa, yorum kısmına yazın; elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım. Saygılarla :)

Serhat Başaran

Work and Travel Kesinlikle Pişmanlık Değildir

$
0
0

Facebook Work and Travel grubumuzda Erdi, “Work and Travel Kesinlikle Pişmanlık Değildir” başlıklı bir yazı paylaştı ve biz de kendisinden izin alıp yazısını aynen TRWAT.com’da paylaşıyoruz. Siz de yorumlarınızı sayfanın altındaki bölümde yazabilirsiniz. İşte Erdi’nin Amerika’dayken yazdığı yazı:

Work and travel kesinlikle pişmanlık değildir, sadece bir süreçtir. Work and Travel; bir kişinin kendi ayakları üzerinde durduğu, gerçek hayatın ne olduğunu, iş hayatının ve iş ahlakının ne olduğunu, gerçek dostluğun ne olduğu, kime güveneceğini öğrendiği, kendi ufkunu geliştirdiği, Amerika’da mesleki deneyim kazandığı, dilini geliştirdiği, dünyanın her tarafından gelen insanlarla tanışma fırsatı bulduğu, farklı kültürleri tanıma fırsatı bulduğu, kendi başına veya grup olarak dünyanın en güzel yerlerine travel yaptığı ve bir çok deneyimler kazandığı bir programdır.

Work and Travel 2016

Work and Travel 2016

Sıkıntı çekmeden bir şey olmuyor. Benim de WAT ile Amerika’ya ilk geldiğim sene bir çok sıkıntılarım oldu ve bir çok kez acentamı arayıp Türkiye’ye dönmek istediğimi bildirdim. Çünkü işim çok kötüydü, housekeeper idim. Saatlik ücret değil oda başı ücret veriyorlardı, iş olmayınca haftada 3-4 gün izin veriyorlardı. H/k’da çalışanlar hep ispanyoldu ve hiç ingilizce bilmiyorlardı. Amerika’ya boşuna geldiğimi düşünüyordum. Çünkü dilimi geliştiremiyor, kendimi zor idare ediyor ve travel için para biriktiremiyordum. Üstelik konaklamam da pahalıydı. Acentam biletimi değiştirmedi Türkiye’ye dönmek için ve iyi ki değiştirmemiş. Temmuz ayının sonuna kadar her gün sövüyordum işe giderken ve yaptığım işi hiç sevmiyordum çünkü hakkım olanı vermiyorlardı. Bir gün haftalık şift asıldı ve bana yine haftada 4 gün izin vermişlerdi. O günden sonra iş aramaya karar verdim. Bu arada da 4 kere konaklama yerimi değiştirmiştim.

Hiç olmayan ingilizcemle kapı kapı gezip iş aradım ve bir restorantta busboy olarak işe alındım. İyi para kazanmaya başladım orada, haftada 6 gün veriyorlardı. Yeni işimden çok memnundum. O yıl kazandığım parayla New York ve Washington DC’yi gezdim.

Work and Travel’da 2. Senem

Work and Travel 2. iş

Work and Travel 2. iş

İkinci yılda bu restorant bana job offer doldurdu. Work and Travel Self placement ile uygun olarak tekrar geldim. Restorantta çalıştığım kişilerin yardımıyla da 2. iş buldum. Güzel para biriktirip travel’da bütün batıyı gezdim ( Las Vegas, Yellowstone, Grand Canyon, San Diego, Los Angeles, San Francisco) arkadaşlarımla birlikte.

Bu yıl geldiğimde hazır düzene geldim her şey çok düzenli ve oturmuştu. 1. işim, 2. işim ve kaldığım yer çok güzeldi. Hayalini kurduğum travel için para biriktirdim. Bir kaç çılgın arkadaş buldum ve New York’tan aracı alıp sırasıyla; Boston, Niagara Falls, Chicago, Washington DC, Baltimore, Philadelphia, Orlando ve son olarak Miami’ye kadar aracı indirdik. Her şey çok güzeldi ve gerçekten eğlendik. Gelecek yıl da tekrar gelmek istiyorum. Ve inanıyorum ki her şey daha da güzel olacak…

Siz de kendi Work and Travel 2016 hikayenizi yazabilirsiniz. Sadece kendinize güvenin ve yapmak istediğiniz şeye inanın….

Erdi Esgin

erdi-esginerdi-2016-work-and-travel

Work and Travel Hiç Böyle Anlatılmamıştı

$
0
0

Herkese merhabalar. 2015 yazı WAT programında bulundum. Bu satırlarımı da Miami tatilimden yazıyorum sizlere. New Jersey/Cape May’de çalıştım ve sizlere kendi fikirlerimce Work and Travel programının artılarını, eksilerini, yaşanılacak güzellikleri veya sorunları, çalışma hayatını ve başvuru sürecinden de bahsetmek istiyorum.

Şöyle başlayabilirim; bu programa çoğu kişi dil öğrenmek için katılmak istiyor. Öncelikle bu programın dil öğrenme programı olmadığını belirtmek isterim, belli bir seviyedeki dilinizi geliştirmek ve çok güzelcene pratik yapmak için bire birdir fakat buraya dil öğreneceğim hedefiyle gelirseniz bu hayal kırıklığı yaratabilir. Wat programı bizim gibi öğrencilerin normal Amerikalı vatandaştan biraz daha az ücretle mevsimlik çalışmasını kapsayan, çalışma sonunda da 1 aylık Amerika içerisinde bulunma imkanı tanıyan bir programdır. Bizler bu programa Amerika’yı gezmek, yeni arkadaşlar edinmek, dilimizi geliştirmek ya da para kazanmak amacıyla geliyoruz. İşte burada her iki tarafın amaçları farklı olduğu için bazılarımız buna devam etmek istemeyerek erkenden ülkeye dönüyorlar ya da bıkkınlık içerisinde devam ediyorlar. Gelmeden önce buna karar verin ‘çalışma süresi genelde çalışmayla geçecek‘. Yarı yolda bırakıp gitmeyin bence. Bu süre zarfında iyi kötü para kazanacaksınız, ailenizde arkadaşlarınızdan çevrenizden uzakta kendi ayaklarınızın üzerine durabilmenin hazzına da ulaşacağınızı söyleyebilirim. Üniversitedeyken en azından ayda bir ailemi görürken burada 3,5 ayımı onlar olmadan geçirdim. Bundan mutluyum çünkü iş hayatımda nasıl zorluk çekildiğini gördüm ve hatta yaşadım. Bolca tartışmalarım oldu bu stresli dönemde. Hepsini aşmasını bilin ki sorunları çözme yetiniz artsın.

Amerika’ya Gelmek ve Yazın Başlangıcı

Work and Travel Cengiz Yamakoğlu

Work and Travel Cengiz Yamakoğlu

Şimdi bu yaza başlangıcımdan bahsedeyim. Ben de yabancı dilimi pratiğe dökme ve Amerika’yı şahsım adına keşfe çıkmak için bu programa katıldım. Her iki isteğime de ulaştım :)) Az önce de yazdığım gibi evinizden uzaktasınız ve burada yeni insanlarla arkadaşlıklar kuruyorsunuz. Çoğu yabancı oluyor ve böyle burumda benim gibi yalnız geliyorsanız insanlara güvenmeyi, onlarla yeni maceralara atılmanın mutluluğunu, çevrenizdeki bize göre yeni şeyleri yaşayarak öğrenmeyi, sürekli kendinizi yenilemeyi katıyor insana. Burda çalışma hayatında iş disiplininden tutun birçok şeyi kendi başınıza yapabileceğinizi size gösteriyor. Ev ortamını yerli ve yabancı arkadaşlarla paylaşmayı, kültürlerini tanımayı bu ortamlarda öğreniyorsunuz. Öğrenmekten kastım bunu çoğumuz bilsek de burda bizzat yaşamak bir üst basamaktır. Düşünün işte kendi emeğinizle çalışıp bununla geçiniyorsunuz daha ötesi var mı? Evin kirası, yeme/içme, eğlence giderleri, alışveriş derken paranızın hesabını yapıp daha uygun adımlar atmayı demeyeceksiniz. Kimimiz ülkeye para bile götürecektir. Bunu kendi emeğinizle kazandığınız için yemesi de ayrı bir tatlı oluyor, kimisi de harcamaya kıyamıyor. Çevreniz her geçen gün genişleyecek ve birçok ülkede samimi arkadaşlıklar kuracaksınız. Hatta sonunda onları ziyarete gitmeyi veya ülkede onları ağırlamayı da planlıyorsunuz. Bunlar harika artılar. Mesela Avrupa turuna çıkıyorsunuz ve birçok yerinde uğrayacağınız arkadaşlarınız oluyor. Sonra gelin Amerika günlerinizdeki paylaşımları yeniden canlandırın. Hayata başka bir açıdan bakmayı siz fark etmeden ulaşmış oluyorsunuz.

Dilinizi geliştirmeyi sosyal hayatınızda yapabilirsiniz. Bir de işinizdeki konumunuzda gerçekleştirebilirsiniz. Örneğin bir kasiyerseniz ya da sürekli konuşmaya dayalı bir pozisyondaysanız faydasını görürsünüz. Gerisi sizin aktif olarak yaşantınıza kalıyor. Bir arkadaşım şunu söylerdi “Work and travel pişmanlık değil bir kazanımdır” işte tam da öyle. Gelirken az çok bunları yaşayacağınızı düşünebilirsiniz. Önemli olan bu süreçte ayakta durup doyasıya keyfini çıkartmak olsun. Sürekli etrafınızda hiç görmediğiniz farklılıklar göreceksiniz, bizim bilmediğimiz kurallar ya da sistemler fark edeceksiniz, dünya mutfaklarını tadıp ‘Ben Türk mutfağına kurban olayım’ diyeceksiniz :)) Bazen de psikolojik olarak dolacaksınız. Mesela ailemden ilk defa ayrı bir bayram yaşadım. Baya bir tuhaf hissettirdi ki yazıya dökemiyorum bunu. Evdekiler senden binlerce km uzakta. Sen ise burdasın. Dahası sabah kalkınca herhangi bir bayram havası olmadığı bir güne uyanmıştım. Neyse devam edelim; sürekli burdaki durumu anlattım. Şimdi başvuru sürecinden azıcık bahsedeyim.

Karar Verme ve Başvuru Süreci

Başvuru yaparken en çok iki nokta aklımı kurcalıyordu: yalnız gelmek ve dil seviyemle ilk zamanları nasıl atlacağım endişesi. Bu programa tek geldiğime pişman değilim ama yanımda yakın arkadaşımlarımın olmasını da çok isterdim diyebilirim. Çünkü ilk zamanlar insanlara güven açısından sürekli bir mesafeyle yaklaşıyordum. İster istemez bu oluyor. Zaman ilerledikçe arkadaşlıklar da artıyor ve daha da samimi ortamlar oluşuyor. Güvenmeyi öğreniyorsunuz bildiğinizden farklı bir şekilde. Dil açısında pratik yapma ihtiyacım vardı İngilizceyi geliştirmek için. Bundan dolayı buraya adımımı atar atmaz insanlarla konuşmak istiyordum ki bir de baktım ben baya bir yol gitmeliymişim. Amerika aksanını ilk bir iki hafta anlayamadım bile. Resmen şok yaşıyordum. Yemek yiyemiyorsunuz, anlaşmakta zorluk yaşıyorsunuz derken yılmayın ve sürekli girişken olun. Anlamadıkça sorun çekinmeyin. Amerikalılar sıcakkanlı insanlardır. Sohbet etmeyi severler. Hatta ben Miami’de İngilizce bilmeyen bir dünya insanla karşılaştım. Hep İspanyolca konuşuluyor burda, Latinler buraları gasp etmiş.

Başvuruda konuşmanız olsun bu size mülakatları geçirir ve burda da üstüne koymanızı sağlayacak ortama ulaşırsınız. Kimsenin sizin gözünüzü korkutmasına izin vermeyin. Tekseniz tek arkadaşınızla birlikteyseniz de birlikte atlayın gelin. Hayatı bir de belli bir dönemliğine burdan görün. Çünkü emekçi hayatını yaşayınca anlıyoruz. Genç olduğumuz için eğlencemizden de geri durmuyoruz. Travel işte yaşanılan sorunları, yorgunluğunu unutturacak ve yeni yerleri keşfetmekten geri durmayacaksınız. Ben biraz abarttım ve tüm Doğu Amerika’yı gezdim. Size şunu diyebilirim ki şu sıralarda tatildeyim ve Amerika’ya tekrar dönmeyi çok istiyorum. Sadece sorunum: ailemi, arkadaşlarımı çok özlediğim için tatil sonlarında da eve varmaya can atıyorum hepsi bu. Yemekleri de özlemiyor değilim yani :)) Her zaman hayatınızın tadını çıkarın ve adım atmaktan çekinmeyin. Artılarla geri döneceğinize eminim. Her kazanımıyla özgüveninizi arttıran bir etkinliktir wat, muhteşem bir tecrübe. Hayat, isteyene değil almasını bilene arzuladığını verir. Bu da sizin için güzel bir şanstır derim.

Cengiz Yamakoğlu

Amerika’ya Gidin ama Her Şeye de Hazırlıklı Olun

$
0
0

İsmini vermek istemeyen web sitemizin takipçilerinden bir öğrenci Amerika’dan döner dönmez yazısını yazdı ve biz de aynen yayınlıyoruz. Aslında arkadaşımız çok da olumlu şeyler yazmamış ama yine de gittiğine çok memnun ve hayatının en iyi yazını geçirmiş. İşte farklı bir Amerika deneyimi :

Work and travel.. Her wat öğrencisi gitmeden müthiş hayaller kuruyor, dahası her acenta mükemmel bir hayal sunuyor ama bir de gerçekler var. Ne yazik ki bunları Amerika’ya gidince görüyorsun. Yanlış anlaşılmasın Work and Travel programı ile Amerika’ya gitttiğime asla pişman degilim; hatta geleli 3 gün olmasına rağmen inanilmaz özledim Amerika’yı. Ama work and travel ile gidiyorsan her şeyi göze alacaksın. En başta bavul… Kıyafeti boşver sadece gideceğin yerin havasına göre 3-5 kıyafet al yeter. Gerisini alabildiğine yiyecek al. Gümrüğü falan boşver kimsenin baktığı yok. İlaçlara gelince; yanık, böcek ısırması, antibiyotik, ağrı kesici mutlaka alın yanınıza, bir de kas gevşetici krem.

lifeguard

lifeguard

Ben Amerika’da lifeguard idim ve NEFRET ettim. 7 saat boyunca aç kalıp molasız çalıştığım çok oldu. En ufak bir yere tutunmaya kalksan uyarı alıyorsun, sürekli kucağında tüp etrafı izliyorsun, sürekli ıslanmak zorundasın ve bu yüzden çok defa hasta olduk. Başka arkadaşlardan lifeguard olup da rahat edenler vardı ama benim iş yerim fazla katı bir tutum sergiliyordu. Maaşa gelince köpek gibi calışmayacaksan para kazanmayı unut. 2 haftada 400 dolar alıyordum, 200 kira 100 markete gidiyordu, kalan 100 ile de eğleniyorsun ya da travel için saklıyorsun ama yetmez. Travel kısmında tahmininin 3 katı para gidiyor. Gittiğimde ilk beni ahır gibi bir eve götürdüler firmamla anlaştığım yer degildi değistirmek için bütün param boşa gitti. Sokakta yatmak zorunda kaldığım bile oldu. Ama nolursa olsun mükemmel bir deneyim ne kadar kötü şey de olsa çok da zorlansam da hayatımın en güzel yazıydı :)

İsmini vermek istemeyen bir Work and Travel katılımcısı

 

Work and Travel Pişmanlıktır Diyenler İçin

$
0
0

Daha önce bir kaç yerde gördüm ben de Work and Travel Pişmanlıktır Diyenler İçin yazmak istedim. Work And Travel’ı seçen öğrenciler işlerini seçmeden önce kendilerine gitmeden bir plan yapmalılar. Hedefleri doğrultusunda adım atmalılar ve gitmeden önce kendilerine şu soruyu sormalı insan: “ben hem gezip hem çalışmak mı istiyorum yoksa ben paranın dibine vururum sonra paşa paşa travel zamanımda gezer, Türkiye’ye de parayla mı gelirim. Bunun cevabı doğrultusunda eyalet seçmelisiniz bence. Takip ettiğim gönderilere göre eksiye düşen, iyi kazanamayan, kazandığı geçimine ve yaptığı alışverişe anca yeten çok insan var ayrıca gezememişler de. Bu duruma düşmemek için hem işinizi hemde eyaletinizi gitmeden önce baya araştırın.

WAT’ta Kendinize Hedefler Koyun

Work and Travel Pişmanlık Değildir

Work and Travel Pişmanlık Değildir

Kendimden örnek vermek gerekirse ben gitmeden önce kendime 3 hedef koydum, o hedefler doğrultusunda şirketim beni batıda bir eyaletin kasabasına gönderdi, turistik bir mekan aşırı pahalı geçim çok zor, iyi para veriyorlar ama dışarı adım atsan hemen bitiyor gibisinden. İlk 2 ay gezdim tozdum etrafı tanıdım 2. iş bulmadım, son 2 ay kala cebimde hiç para yoktu, kiraya ve elektronik eşya ile gıdaya gitmişti, aslında iyi de kazanamamıştım. Otelde aynı işi yapıp 2 kat kazanan 2. veya 3. yılı olan arkadaşlar vardı. Benim sonradan gözüm açıldı, son 2 ay kala 3 işte çalışmaya başladım. İnanın hiç kolay değildi sevmediğim işlerde günde 4 saat uyku 18 saat çalışma 1 saat mola kalan 1 saatte işler arası yol mesafesine gidiyordu. Bırakma gibi bir lüksüm yoktu hatta hastalandıgımda bile izin alıp eve gidemiyordum çünkü günlüğüm ayıptır söylemesi 600TL’ydi parayı çevirince.

Son Günler Çok Güzeldi

45 gün kala başladım gün saymaya, uykusuz olarak gece gittim işe, gece geldim. Bir süre sonra psikolojim de bozuldu ama sabrettim, bu duruma düşmemde ki sebebim ise 2 ay geç kalmam, daha iyi bir iş bulsaydım server gibi, aynı parayı biraz daha az çalışarak kazanabilirdim. İşin güzel tarafı o son iş gününde asıl özgürlüğüme kavuşmuş gibi hissettim.

1 hafta 10 gün travel yaptım, hem bir sürü güzel anılarla döndüm hem alışverişimi yaptım. Los Angeles, Las Vegas, New York’u gezdim yani hem çalışmanın hakkını hem de gezmenin hakkını verdim. Ne kadarla döndüğüm konusuna gelirsek 3. hedefim 2010 model fiesta almaktı, şu anda peşin vererek alabilecek kadar kazandım, fiyat vermekten iyidir :)

Benim bir hedefim olmasaydı kendimi bu kadar kasmaz ve bu parayı kazanamadan dönerdim, her şey sizde bitiyor.

Work and Travel pişmanlıktır değildir.

Mert Özcan

Amerika’ya Gitmelisiniz Çünkü…

$
0
0

Sizlere faydalı olacağını düşündüğüm ve sıkmamak için özetleyerek bir yazı yazmaya çalıştım. Work and Travel programına katılarak ne gibi faydalar edineceksiniz onlardan bahsetmeye çalıştım. Umarım faydalı olur, vereceğiniz karara pozitif etki eder.

Arkadaşlıklar Edinin : Work and travel programına katılan binlerce öğrenci, ilk kez yurt dışı tecrübesi ediniyor ve bu farklı ortamda yalnız oluyor. Yeni bir ortama ayak uydurmak için yeni arkadaşlıklar da kaçınılmaz. Birçok milletten kalıcı arkadaşlıklar edinip ömür boyu tekrar Amerika’ya gitmeseniz dahi arkanızda iyi dostluklar bırakarak ülkenize döneceksiniz.

İş Hayatına Atılın : Daha önce hiç iş tecrübeniz yoksa ciddi anlamda bir iş tecrübesi edineceksiniz. İş disiplini olsun, grup çalışması olsun hayat boyu işinize yarayacak çok faydalı bilgiler ve tecrübeler edinerek programdan faydalanacaksınız

Amerika'ya Gitmelisiniz Çünkü

Amerika’ya Gitmelisiniz Çünkü

Özgüven : Programa aileniz ya da yakın çevrenizden uzaklaşıp kendi başınıza katıldığınız için bu size özgüven verecektir. Hayatınızın her alanında artık daha güvenli, yere daha sağlam basan biri olarak devam edecek, kendinize olan güveninizi kazanacaksınız.

Kişisel Gelişim ve Hayata Bakış : Programa katılarak ufkunuzu genişletecek, kişisel olarak ve psikolojik olarak gelişim sağlayacaksınız. Hayata daha geniş bir açıdan bakacak, yorumlama yeteneğiniz gelişecek ve kıyaslama yaparken daha mantıklı olacaksınız.

Dil Gelişimi : Zaten ingilizce bildiğiniz varsayılarak sizi işe alsalar bile aslında siz tam anlamıyla yeterli olarak gitmeyeceksiniz bu bir gerçek. Öğrendiğiniz İngilizceyi geliştirme ve pratik yapma bu işin amacı değil de sonucu olacak bir nevi kaçınılmaz bir fayda. Bunu iyi değerlendirin ve pratik anlamda yeterince konuşup kendinizi ifade edin. Çok faydasını göreceksiniz. Dil, hangi ülkede konuşuluyorsa orada öğrenilir, okullarda sıralarda değil!

İnsanları Tanıyın : Çok farklı insan tipiyle karşılaşacak onları yakından tanıma fırsatı elde edeceksiniz. Edineceğiniz bu tecrübe hayatınıza yön verirken yanınızdaki insanları tanımada size ömür boyu yardım edecek. Bu bakımdan da ciddi anlamda fayda sağlayacaksınız.

Hayalinizdeki Yerleri Gezin : Televizyonu açınca bir Amerikan filmi görüp de özenmesek, yapılan muhteşem Amerika reklamına rağbet göstermesek herhalde hiçbirimiz Work and Travel programa bu kadar istekli olmazdık. Madem o kadar hayalini kurduk, o sahilde tartışan sevgilinin muhteşem manzarayı hiçe sayarak telefonu yere atan adamın durduğu yerde bir fotoğraf çekinmek bizim de hakkımız. Merak etmeyin, iyi bir Work kısmı geçirir, uslu bir öğrenci olursanız şirinleri göremeyebilirsiniz ama o Las Vegas Strip’te kendinizi dolaşırken bulabilirsiniz. Kumara fazla para harcamadan ama!

Saygın Bir Kişi Olun : Aileniz, arkadaşlarınız, akrabalarınız sizin yabancı bir ülkede çalışıp hem de gezip bir şeyler yaptığınızı, kendi ayaklarınız üzerinde durduğunuzu görünce size saygı duyacaklar, tecrübelerinizden faydalanmak isteyecekler, imrenecekler, kıskanacaklar. Bu sizin başardığınızı gösterecek!

Eğlenin : Evet eğlence hayatı mükemmel! Sabah işe kalkacağınız günlerde içip dağıtmayacaksınız biliyorum. Her şey içmek değil tabi ki, hayal gücünüz ne kadar genişse ona göre kendinize uygun eğlenceli bir aktivite bulacak vaktinizi en faydalı şekilde geçireceksiniz.

Sahip Olamayacağınız Şeylere Sahip Olun : Herkes bu hayatta maddi ve manevi anlamda eksiksiz değiliz. Burada her şey daha kolay olacak. Hayalinizdeki telefon artık birkaç günlük kazancınız kadar uzak. O ayakkabı için artık aylarca para biriktirmeyeceksiniz. Ya da memur olmayı beklemeden bir araba sahibi olabilirsiniz. Kısa süreliğine de olsa o zevki tatmak sizin hakkınız.

Bu program için harcadığınız her dolar, her saniye faydalı olacak. Unutmayın, zamanınız ve enerjiniz var. Fırsatınız varken bu programa katılmak size çok şey katacak. Harika hatıralar, mükemmel profil fotoğraflarınızı her gördüğünüzde yüzünüzde bir tebessüm bırakacak. Ben 2 kez katıldım, 3. için ders çalışmaya başladım bile (yok öyle bişey). Bazı şeylerden fedakarlık etmeniz gerekebilir, tereddüt etmeyin. Bedelini ödemediğiniz hayatı yaşayamazsınız! Korkularınızı, kaygılarınızı aşacak güç içinizde. Bu hayat sizin, istediğiniz hayatı yaşayın!

Salih Kıskaç


Work and Travel’a Kaç Kişi Katılıyor

$
0
0

Work & Travel programına katılacak adayların merak ettiği sorulardan biri de Amerika’ya bu program ile kaç üniversiteli Türk öğrencinin gittiğidir. 2015 senesi için İstanbul Amerikan Başkonsolosluğu bu sayıyı açıkladı. Daha önce trwat.com ayrıcalığı ile 2008, 2009, 2010, 2011, 2012, 2013 ve 2014 senelerinde kaç öğrencinin gittiğini Yıllara ve Ülkelere Göre WAT Katılımcı Sayıları başlığı altında yazmıştık. Bu konuda diğer ülkelerden de geçmişte kaç öğrencinin gittiğini görebilirsiniz.

Türkiye’den geçen sene, yani 2015’te, toplam 4.873 öğrenci summer work & travel programı ile Amerika’ya gitti. Türkiye bu programda Amerika’ya en çok öğrenci gönderen 5. ülke konumunda. En çok öğrenci gönderen ülke 6.995 ile İrlanda oldu; 2. Çin, 5.773 ve 3. Bulgaristan ise 5.448 öğrenci gönderdi.

Work and Travel'a Kaç Kişi Katılıyor

Work and Travel’a Kaç Kişi Katılıyor

Aşağıdaki tabloda 2014’te en çok gönderen ülkelerin listesini ve bir önceki sene göndermiş olduğu öğrenci sayılarını da görebilirsiniz. Sadece Türkiye için son 6 senenin rakamlarını yazdık, diğer ülker için giriş paragrafında verdiğimiz linki tıklayıp ilgili sayfaya gidebilirsiniz.

Amerika'ya WAT ile Kaç Türk Öğrenci Gidiyor

Amerika’ya WAT ile Kaç Türk Öğrenci Gidiyor

Gördüğünüz gibi Türkiye’den sayılar çok ciddi oranda düşmüş durumda. 2008 yılında 11688 ike, geçen sene sadece 4258 kişi gitmiş. Yüzde 64 oranında bir azalma var. Katılımcı sayılarının neden düştüğünü az çok biliyoruz. Bu defa bu düşüşün sonuçları hakkında biraz yorum yapalım dedik.

Bu Düşüş Neleri Getirdi

Fiyatlar artı. Sektöründe içinde olan ve Facebook Work and Travel sayfasında yönetici olan tanıdıklarımızla bu konuyu konuştuk ve genel olarak herkes sayıların düşmesinin fiyatları arttığını düşünüyor. Yani iktisattaki arz talep olayı.

Fiyatların yanı sıra şirketler de öğrencileri seçmeye başladı artık. Zaten giden öğrenci sayısı azaldı, bari İngilizcesi iyi olan, kolay uyum sağlayabilecek sorunsuz öğrencileri gönderelim diye düşünmeye başladılar. Çünkü vize reddi ile DS sponsorunun kabul etmemesiyle bir daha mülakatla uğraşıp ekstra iş yapmak istemiyorlar.

Birçok Work and Travel şirketi kapandı. Tabiri caizse pastanın küçülmesiyle, gelecek payı yeterli görmeyen şirketler menülerinden bu programı çıkardılar. Hatta öyle ki bazıları “Work and Travel bitti, biz de o yüzden yapmıyoruz” dahi demişler. Facebook Work and Travel sayfamızda bir kaç öğrenci bazı şirketlerin bunu söylediğini yazdı ve doğru mu diye bize de sordu. Hayır arkadaşlari program devam ediyor, bitmedi. İşini iyi yapan şirketler aynı şekilde kayıt almaya devam ediyor.

2016 İçin Ne Olur

Bence 2016 için sayı çok değişmez. Geçen yıl giden öğrenciler gayet memnun olarak döndü ve Work and Travel 2016 katılımcıları da yine aynı şekilde genel olarak memnun olarak dönecektir diye düşünüyorum. Çünkü WAT katılımcılarının sayısının azalmasının gidenler için avantajları da çok. Muhtemelen yine 4.800 civarında öğrenci gidecek. Giden öğrencilerin daha fazla para kazanması muhtemel, daha iyi arkadaşlıklar kurup daha çok İngilizce pratik yapması da çok muhtemel. Çünkü bazı yerlerde Türk öğrenci sayısının haddinden fazla olmasından dolayı şikayetler de geliyordu.

Umarım herkes için güzel bir yaz olur, hepimize iyi şanslar dileriz.

 

 

Programın En Güzel Tarafı Travel

$
0
0

Merhaba arkadaşlar. Ben 2015 yazımı bu güzel Work and Travel programıma ayırdım ve hayatımın iyi ki’lerinin iyi ki’si oldu. Lake George, New York’ta Six Flags Great Escape and Splashwater yurtdışı deneyimim olmamasına rağmen gider gitmez Lake George’a alıştım. Bulunduğum şehrin lokasyonu sayesinde Boston ve New York City’e çalışırken gitme şansım oldu. New York City’e bu gidişimde 1 gece otobüs terminalinde 2 kız kaldık. Siz de kalın. Bu çok başka bir deneyim. Çeşit çeşit homeless’la tanıştık, korktuk, paramız da azdı fakat arkamızda tüm gün görevli olan polisler sayesinde sabahı ettik. :) Bu arada küçük bir dip not Boston’da striptiz club’a girdim hehehe.

İngilizce konusuna gelirsek arkadaşlar, Amerika’ya gelirken ki seviyeniz neyse tabi ki üzerine katıyorsunuz. Fakat öğrenmekten çok pratiğiniz gelişiyor. Takdir edersiniz ki bilmediğimiz kelimeleri söylediklerinde anlama, sorgulama çabanız olmazsa o kelime havada kalıyor. O yüzden benim tavsiyem, belli bir alt yapı ile gidilince siz daha mutlu hissediyorsunuz.

WAT Programının En Güzel Tarafı Travel

İpek Şahin - Work and Travel

İpek Şahin – Work and Travel

Haydi şimdi Work and Travel programının diğer güzel tarafı olan travel kısmıma geçelim. Arkadaşlar biz travel’ı kimlerle yapacağımızı 2. aydan kesinleştirmiştik. Para durumuza göre de son 1 ayda gideceğimiz yerleri ayarladık. Biz 6 Türk çıktık travel’ımıza, ve gerçekten Travel’ı orda tanışıp yakın olduğunuz Türklerle yapmanızı öneriyorum, çok eğlenceli oluyor. Travel’a yaklaşık 16 gün ayırdık. İlk 3 günü New York City’di. Ordan uçakla hayalimiz olan Batıya uçtuk.

Los Angles’ta havaalanından araba kiraladık. Paralarımızı çok iyi idare etmemiz gerekiyordu o yüzden yemekten çok gezmeyi seçmiştik biz. Hollywood’un ortasındaki güzel hostelimizde kaldık. 6 kişi olduğumuz için 1 hostel odası bize kalıyordu ve güvenle eşyalarımızı bırakıyorduk. Ama ne olursa olsun pasaportumuzu hep yanımıza alıyorduk, siz de alın. Çünkü yasalar çok ağır ve tüm Amerikalılar inanılmaz uyuyor. Los Angles’ta Hollywood’da kalırken araba mesafesindeki her yere gitmeye çalıştık. Santa Monica, Malibu, San Diego, Beverly Hills’e LA’de kalırken günü birlik gidebildik. Şiddetle tavsiye ediyorum buraları ve San Francisco’yu kesin görün. Los Angles’tan 8 saat araba mesafesinde de olsa San Francisco’ya da gittik. Golden Gate, şehrin yokuşları, Lombard Street, Balıkçıların bulunduğu semtin diğer kısmı inanılmaz güzel ama kuzeyde kaldığı için de bir o kadar soğuktu, şöyle diyim biz şortla giderken insanlar montlarıylaydı, önleminizi alın derim!:) San Diego araba ile Los Angles’a 2 saat ve 5. Caddesi çok elit olmakla beraber okyanusu harika.

wat-ipek-sahin-yorumlariBiz bir de travel kısmında Gopro Hero almıştık, ve okyanusta su altı çekimlerimize kadar var diyebilirim size. :) Ve arkadaşlar seyahatin en güzel şehri Las Vegas’a geçmek istiyorum ki muhteşemdi. Vegas’ta, ilk 100’de 1 numara olan devasa bir otelin beach club’ında David Guetta konserine gittim. Böylece kaldığım hostelden sonra hayatımın en güzel oteline girme bahanem de oldu. Casinoya gittim, kumar da oynamaya çalıştım diyim. :)

9 günlük batı turumuzdan sonra 4 günlük Miami heyecanımıza doğru uçuşumuzu yaptık. Burda da havalimanından arabamızı kiraladık. Benzin çok ucuz ve 6 kişi olunca gerçekten araba süper oluyor arkadaşlar. Travelınızda imkanınız varsa arabayi tercih edin ve turları kullanmayın derim. Miami’de kesinlikle giderseniz South’ta kalın. North iyi değil. Okyanus suyu aşırı sıcak ve suda gerçekten terledim :) Ordan da 4 saat uzaklıktaki Orlando’ya geçtik, günübirlik başka bir maceramızdı. Orlando’yu biz Miami’den daha çok beğendik arkadaşlar… Görmenizi tavsiye ederim. Orlando’da NBA-Amway’i de tabiki ziyaret ettik. Travel kısmımım böyle gercekleşti. Bu arada bu kadar yeri gezerken ayırdığım bütçe 2000 dolardı. Bunun içinde çok fazla yaptığım alışverişlerim bile var.

Yardımcı olduysam ne mutlu bana, umarım hepiminizin başına yasadığım bu güzel maceralar gelir arkadaşlar.

Herkese iyi eğlenceler diliyorum.

İpek ŞAHİN

WAT Kötü Başladı Ama İyi Bitti

$
0
0

Herkese merhaba arkadaşlar. Öncelikle yazıma biraz olumsuz başlamak zorundayım maselef, onu belirteyim. Her şey rüya gibi başlamıştı, ta ki New York’a inene kadar. Hayal ettiğim gibi sanki ayrı bir dünyaydı gittigimiz yer Amerika’ydı; herkesin hayal ettiği ama çok az insanın gidebildiği bir yerdi Amerika. New York’tan çalışacağım, yaklaşık 3 ay yaşayacağım yere gelmiştik. New Jersey’in ilçesi Cape May’deydik arkadaşım ile birlikte ama bir sorunum vardı evim yoktu nerede kalacağımı bilmiyordum. O gün arkadaşın yardımı ile Cape May’de yaşayan Türk arkadaşların yanında geceyi geçirdik. Ondan sonra 2 hafta evsiz kaldım. Ev aradım her yerde ama hiçbir yerde boş ev yoktu. Ev arkadaşı arayan kimse de yoktu.

İşimi Değiştirdim

Gelelim iş kısmına iş yerim yakaşık 7 km uzaklıktaydı. İşe gitmek için bisiklet aldım ve işverenim ile görüştüm. Yarın işe başlamamı söyledi. En azından iş kısmı yolunda gibiydi, ta ki ikinci gün işe gidene kadar. İşverenin komi olmama rağmen bulaşık yıkamamı söyledi. İlk iş günümde iş sonunda eve gitmeyi düşünürken arabanın bi tanesi bisikletime çarpmış ve bisikletimi kırmış malesef… 2 hafta çalıstıktan sonra yardımsever bi abinin sayesinde otelde beyboyluk işi buldum ve çalışmaya başladım. İlk işimden ayrılmak istedigimde işverenimin verdiği tepki inanılmazdı. Amerika’dan attıracağını, vizemi iptal ettireceğini, bir daha Amerika’ya dönemeyeceğimi söyledi. İlk defa Work and Travel yapan bir öğrenci için bu korkunç bi durumdu ne yapacağımı bilemedim ama sponsorumun yanımda olması bütün sorunu atlatmama yardımcı oldu. Bu sırada Sosyal Güvenlik Numaram 7 haftadır gelmediği için ilk işyerimden pay checkimi alamıyordum.

İşler Yoluna Girmeye Başladı

Fatih Mehmet Erkal

Fatih Mehmet Erkal

Belboyluk işinden kazandığım tiplerle geçiniyordum. İşler yoluna girmeye başladı. 4 Temmuz kutlamalarında tanıştığımız yabancı arkadaşlarla eve çıktık. Her şey güzel gidiyordu. 2 gün tatilim vardı. Gezme imkanım çoktu. Arkadaşlarla Philadelphia’ya gitmeye karar verdik ve bir sonraki gün Philadelphia’ya gittik. Her şey çok güzel gidiyordu ta ki telefonumu düşürüp camını kırana kadar. Arkadaşların ısrarı üzerine aynı gün gittik, Iphone 6 aldım ve o gün onun da camını kırdım malesef.

Yavaş yavaş yazın sonuna geliyorduk. Atlantic City’den kendime güzel kıyafetler, short , mont aldım. Yavaştan tatil planı yapmaya başlama zamanı gelmişti. Herkesin görmek istedigi BATI’yı ben de görmek istiyorum. Work And Travel Facebook grubundan tanıştığım arkadaşlarla batı turu planı yaptık ve bunu hayata geçirmemize çok az kalmıştı. Her şey yolundaydı. Program için ödediğim parayı kazanmıştım, +2 tane IPhone ve +tatil masraflarım çıkmıştı. İşten ayrılma vakti gelmişti.

Doğu’da Willwood, Atlantic City (NJ), Philadelphia, New York’u gezdim ve aradığımı tam olarak bulamadım buralarda.

Batı’da Los Angeles, Las Vegas, Grand Canyon, Santa Barbara, San Francisco (California) gezdim. Aradığım her şey buradaydı. Dünyadaki favori şehrimi burada keşfettim. Rüya şehir Las Vegas tabi ki de favori şehrim.

Günler su gibi geçti, yetmedi. Paramın büyük kısmını burada harcadım. Bütün param bitmişti. Dönüş yaklaşmıstı. 21 Eylül’de Los Angeles Lax haavalanında yattım. 22’sinde New York’taydım. Port Autority’de yattım. 23’ünde JFK’de yattım ve 24’ünde ülkeye dönüş yaptım. İlk gittigimde İngilizce anlamıyordum. Döndüğümde hem konuşabiliyor hem de konuşulanların %70’ini anlıyordum.

WAT’a katılacak arkadaşlara tek önerim şirketinizi iyi seçin ve tipsiz (bahşişsiz) işte çalışmayın. Acentanıza güvenmeyin. Yazımın sonuna gelmiş bulunmaktayım Work and Travel Kesinlikle Pişmanlık Değildir.

Katılan arkadaşlara şimdiden başarılar.

Fatih Mehmet Erkal

Siz de Amerika Maceranızı Paylaşın

$
0
0

Work and Travel her üniversitelinin deneyimlemesi gereken bir program bence. Bu deneyime mezun olduktan sonra, zor karar vererek sahip oldum. “Work and Travel yapsam mı, yapmasam mı?” diye soranlar zaman kaybetmemeli. Tanıyacağınız onca kültür, göreceğiniz onca yer varken beklemek hata yapmaktır. Her yaz bunu yapmadığım için pişman bile hissediyorum. Peki her şey güllük gülistanlık mı olacak? Hayır. Yorulacaksınız, belki çok çalışacaksınız. Belki buralar bana göre değil, memleketimi isterim diyeceksiniz. Hayata bakış açınızı değiştiren bu noktada sabredilen her şeyin daha güzel olduğunu görebilirsiniz. Bu yaz tecrübemde, “Sevmiyorum, asla yapmam” dediğim ne varsa yaptım. Hayatta hiçbir mesleğin önemsiz olmadığını, saygı duyulması gereken noktaları, sabah sıcak bir gülümseme ve selamın değerini öğrenebildim.

Siz de Amerika Maceranızı Paylaşın

Siz de Amerika Maceranızı Paylaşın

Gitmek isteyenler için, vergisiz küçük bir tatil kasabası olan Rehoboth Beach, Delaware’ı öneririm. Hem tatilinizi hem de işinizi bir arada yürütebilirsiniz. Ben çok çalışıp çok para biriktirenlerden değilim. İngilizcemi geliştirmek birinci amacımdı. Çalışırken aynı zamanda gezdim, turlara, eğlencelere katıldım. Kütüphaneye üye olup kitaplardan faydalandım.

WAT yapsam İngilizcem gelişir mi? diyenler için en iyi cevap, tamamen kişiye bağlı olurdu. Work and Travel’da sadece var olan İngilizce’ni kullanabilirsin , onun uzerine bir şeyler katmak çabayla olacaktır.

Aynı zamanda bu programın bana kazandırdığı güzel arkadaşlıklar var. Housekeeper’lık yaparken bile eğlenebildiğimiz arkadaşlıklar. İkinci işim Henna artistliğiydi, hayatı boyunca çöp adam çizebilen ben yeteneğimin farkına varıp işi öğrendim.

Ne tip işler seçmeliyim diyenlere ise , tipli işler her zaman güzeldir, gününüzü kurtarır, paycheck harcamaya gerek kalmaz, heyecanlıdır, mutluluk hormonu salgılatır. Ve son olarak en güzel ve bir o kadar da hüzünlü son, arkadaşlarınızdan ve Amerika’dan ayrılma günü gelir çatar. Amerika’yı çok özleyeceğiniz kesin. Bir gün bu anıları sizin de paylaşmanız dileğiyle. Siz de bu programa katılın Amerika maceralarınızı paylaşın.

Gamze Kandara

Mükemmel Bir Deneyim : Work and Travel

$
0
0

Öncelikle work and travel’ı günlerce araştıran, her sitedeki work and travel yorumlarını okuyan, bu süreçte bir sürü gelgitler yaşayan adaylara merhaba demek ve kendi anılarımı paylaşmadan önce bu tarz siteleri kurup yazılarımızı sizler için toplayıp paylaşım yapan, kısacası bu programa katılanlarla siz adaylar arasında bir köprü görevi görenlere teşekkür etmek istiyorum. Programa katılmak için yaptığım araştırmalar sırasında oldukça faydaları olmuşlardı benim için de.

Gelelim benim ‘‘en eğlenceli yazım” olarak gördüğüm work and travel deneyimime… İlk olarak şirket unsurundan bahsetmek istiyorum. Work and Travel şirket seçimi aşırı önemli bir konu arkadaşlar, bir sürü kişi şirket kurbanı olarak kötü şartlarla yüzleşebiliyor. Bu durumu yaşamamak için sadece tek bir şirketle görüşmeyin, görüşme yaptığınız work and travel şirketlerini iyice araştırın, gerekirse geçen sene o şirketle anlaşan birkaç kişiye ulaşmaya çalışın ve aklınıza gelen, duyduğunuz, merak ettiğiniz her şeyi gitmeden önce mutlaka burada öğrenin. O work and travel şirketi ile gitmiş öğrencilerin yorumlarını okuyun. Nasıl olsa orada yaşayacağım tarzında düşünmenizi tavsiye etmem çünkü orada tahmin dahi etmeyecek durumları yaşayabilirsiniz, ya da tam tersi üzerinde çok durduğunuz bir şey o kadar da önemli olmayabilir. O yüzden siz öğrenebildiğiniz kadar öğrenin.

Ben bir tanıdığım vasıtasıyla bir work and travel şirketiyle anlaştım ve şirketim bana yapacağını söylediği her şeyi yerine getirdi, ufak tefek sorunlar hariç ,bu sorunlar da halledilebilecek şeylerdi. Havaalanından eve gitmek, bisiklet vb. acil eksiklerimi almak, sosyal güvenlik numarası için başvurmak ve bankadaki işlemlerimi halletmek gibi en önemli işlerimi şirketin oradaki çalışanıyla birlikte hallettim. Kalacağım ev de şirket tarafından ben oraya gitmeden önce ayarlanmıştı, yani ilk zamanlar yaşanabilecek sorunları şirketimin bana sunduğu bu olanaklarla ortadan kaldırmıştım.

Amerika’daki hayata uyum sağlama aşaması bana göre en zevkli şeylerden birisiydi. İstanbul gibi kalabalık bir şehirden sonra Virginia Beach’in oldukça sakin sokaklarına, oradaki insanların birbirine daha saygılı olmasına -özellikle trafikte farkediyorsunuz nerede olduğunuzu – tanımadığınız insanların yanınızdan geçerken günaydın demelerine, selam vermelerine alışmak benim için eğlenceli bir süreçti ve benimsedikten sonra ki ben fazlasıyla benimsemiştim ayrılmak bir o kadar zor gelmişti…

İlk haftalar insanlarla konuşurken kelimelerimi, grammeri kontrol etmem normal hızda konuşmama engel oluyordu. Ama sonrasında grammer hatalarının üzerinde durulmadığını farkettim ve daha rahat,daha hızlı konuşmaya başladım. Yani diyeceğim o ki günden güne pratiğiniz artacak ve daha iyi bir şekilde konuşmaya başlayacaksınız yeterki tedirgin olup kendinizi kasmayın.

İş hayatıma gelince; fazlasıyla yorulduğum günlerim de oldu, hava durumundan dolayı erken kapattıkları için eve döndüğüm de. Yani yaptığınız iş ve iş ortamı biraz şansınıza bağlı. Yine de programın work kısmı içerdiğini Amerika’ya gitmeden gerçekten kabul etmek gerekiyor çalışma psikolojisine girebilmek için. Eğer ki zor bir iş gelirse travel için birikim yaparak acısını çıkartabilirsiniz ve bu duruma kendinizi öncesinde hazırlamış olduğunuz için o tempoya kolay alışırsınız ve güzel bir travel yaparsınız, aksi durumda da yaşadığınız yeri keşfetmeye daha çok zaman bulup, daha çok eğlenmiş olursunuz. Ben su parkında çalışıyordum ve tahmin edilebileceği gibi çok eğlenceli bir ortamdı, iş arkadaşlarımla iş yeri dışında da birlikteydik ve unutulmayacak, güzel anılar biriktirdim çalışma sürem boyunca. İş ile ilgili herhangi bir ciddi sorun da yaşamadım. Umarım sizler de yaşamazsınız.

Türkiye’ye döndüğünüzde iyi, kötü her anıyı özlüyor insan bunu da belirtmek istiyorum, o yüzden size tavsiyem kendinizi geliştirmeniz, sorunlara karşı gerçekten çözüm odaklı yaklaşmanız, eğlenebildiğiniz kadar eğlenmeniz ve ülkenizden miller ötedeyken bu kısa süreli programın tadını çıkarmanızdır. Travel için pek bir tavsiye vermeme gerek olduğunu düşünmüyorum, alışılan iş temposunun sonunda herkesin kafasında yapmak istediği aktiviteler, görmek istediği yerler zaten belirleniyor. Söz konusu da Amerika olunca iyi bir travel planı eğlence dolu bir tatil demektir…

Özetle work and travel yapmak; kendi ayaklarının üzerinde durabilmeyi öğrenmek, üniversite sonrası hayatınızın -aynı işi yapacak olmak dışında- Amerika’daki ufak bir versiyonur. Ve böyle bir deneyimi yaşamak gerçekten ama gerçekten güzel bir durum, bu yüzden kesinlikle tavsiye ediyorum. Ben geri dönmekte zorlananlar arasındaydım ve kesinlikle yine gideceğim, orada tanıdığım güzel insanları yine göreceğim… O güzel insanlardan birisi de sitemizde oturan Türk komşumuz, kendisinin bana ve arkadaşlarıma burada sayamayacağım kadar yardımı dokundu, onunla tanışma fırsatına sahip olduğum için de çok şanslı olduğumu düşünüyorum… Umarım yardımcı olabilmişimdir, gelecek senelerde “work and travel” yapacak olan arkadaşlara şimdiden iyi eğlenceler dilerim 🙂

Azize Himtaş VA-2016

Viewing all 82 articles
Browse latest View live